"Fosil kayıtlarındaki boşluk evrimi yalanlar " cümlesinden sıkılanlar için..
Aslında tüm hayvanlar birer ara form örneğidir, kendisinden önce nesli tükenmiş başka bir türün evrim geçirmiş formudur. Buna biz insanlar da dahiliz ki bu yazıda onu konu dışı bırakacağım çünkü oldukça geniş bir konu. Ancak yaradılışçıların ve evrim karşıtlarının öne sürdüğü, timsah kafalı at, inek vücutlu tilki, yılan derili fil gibi canlıların fosillerinin bulunmamış olması, her zaman evrimi yalanlamak için bağnaz beyinlerin kullandığı saçma iddialardan biri olmuştur. Hepimiz denk gelmişizdir böyle cahilce argümanlara. Bize komik ve saçma gelse de, onlar buna kalpten inanıyormuş gibi görünüyorlar.İstediğiniz kadar ara form gösterin, hepsine bir kılıf uydurup yalanlayıp kabul etmemekte, hep daha da absürd, daha da fantastik buldukları bir kanıt daha istemekte ısrar ederler. Ama yine de, bilmeyenler ve öğrenmek isteyenler için, bazı ara formları aşağıda bulabilirsiniz. Ara form ya da yaradılışçıların kullanmayı çok sevdiği tabirle "kayıp halka" örnekleri o kadar fazla ki, hepsini burda paylaşmamız mümkün değil, onları da sizler incelemek isterseniz diye konunun sonuna bir liste koyuyorum. " İşte bunlardan bazıları" demeden önce, konuya Richard Dawkins'in sözleriyle başlamak belki daha doğru olur:
" Yaradılışçılar, fosil kayıtlarını pek severler, çünkü birbirlerine sürekli "fosil kayıtlarında birsürü boşluk var" mantrasını tekrar tekrar söylemeleri öğütlenmiştir. "Bana ara formları göster!" derler. Bu "boşlukların" evrimciler için utanç kaynağı olduğunu çok ama çok büyük bir keyifle hayal ederler. Bırakın elimizde halihazırda inanılmaz sayıda bulunan ve evrimsel tarihi belgeleyen (üstelik aralarında harikulade ara formların bulunduğu) fosilleri, aslına bakılırsa, herhangi bir fosili bulabildiğimiz için bile şanslıyız. ...Kazabileceğimiz zengin fosil madenlerine sahip olmamız tam anlamıyla bir ikramiye ve her geçen gün daha da fazla fosil keşfediliyor...Fakat elbette herşeye rağmen boşluklar var ve yaradılışçılar o boşluklara hastalıklı bir sevgi duyuyor..
Fosil kayıtlarında neden bir maybağa yok? Eh, çünkü elbette maymunlar kurbağalardan gelmiyor. Aklı başında hiçbir evrimci şimdiye kadar böyle birşeyi veya tavukların timsahtan geldiğini söylemedi. Maymunlar ve kurbağaların, hiçbirine benzemeyen bir ortak atası var. Milyonlarca tür hayvanın her biri diğeriyle ortak bir ataya sahip. Eğer evrimi kavrayışınız bir maybağa ya da timsavuk görmemiz gerektiğini düşünecek kadar çarpıksa, köpekomatezlerin ve filpanzelerin olmamasını da çılgıncasına ironik buluyor olmalısınız....günümüzdeki hiçbir tür diğer bir çağdaş türden türemedi(yakın zamandaki türleşmeleri saymazsak). "
- R.Dawkins'in Yeryüzündeki En büyük Gösteri kitabından alıntıdır
Archaeopteryx
148-150 milyon yıl önce yaşamış olan ve Darwin'in "Türlerin Kökeni" nin yayınlanmasından 2 yıl sonra bulunmuş olan (1861) dinazorlarla kuşlar arasında yer alan bir ara form örneğidir. Türe ait toplam 11 tane fosil bulunmuştur.
Küçük theropod dinazorlarla , kuşlarla olduğundan daha fazla ortak özelliği olmasına rağmen evrim karşıtları tarafından ısrarla nesli tükenmiş bir kuş olarak algılanmaktadır.Dinazorlara benzer keskin dişleri , 3 tırnaklı pençeleri, uzun kemikli bir kuyruğu, öldürücü pençe adı da verilen ikinci ayak parmağı ve birçok başka iskeletssel benzerlikleri vardır. Ama bunun yanında uçuş tüyleri de vardır, bu nedenle kuş ile dinazor arası bir canlıdır.
Archaeopteryx
solda Archaeopteryx kuyruğu--sağda modern kuş kuyruğu
Nature 'ın 2010 Mayıs ayı sayısında yayınlanan makalede, Archaeopteryx'in fosilleşmiş kanatlarında, bazı kimyasal maddelerin izlerinin bulunduğu bildirildi. Uzmanlar bu maddelerin varlığının, dinozorlarla kuşlar arasındaki evrimsel bağa yeni bir kanıt oluşturduğu kanısında.Amerikan Bilimler Akademisi (PNAS) dergisinde yayımlanan araştırma, Amerikalı ve İngiliz paleontologların, 19. yüzyılda ortaya çıkarılan 150 milyon yıllık Archaepteryx fosilinde, Archaepteryx'in kanatlarından gelen kimyasal maddelerin izlerine rastladıklarını belirtiyor.
Archaeopteryx,fosile göre canlandırma
Araştırmaya göre paleontologlar, ilkel kuşun fosilleşmiş kemiklerinde çinko, bakır ve modern kuşların kanadında da bulunan az miktarda fosfor ve kükürt tespit etti. Bilim adamları, fosfor ve kükürdün kuşların sağlığı için gerekli olduğunu, çinko ve bakırın da kuşların besinlerinin içinde yer aldığını belirtiyor.Bu maddelerin Archaeopteryx fosilinde bulunmasının, evrim zincirinde bu ilkel kuşla dinozorlar arasındaki bağı kanıtladığı ifade ediliyor.Fosilin ABD'nin California eyaletindeki Stanford üniversitesinde X ışınlarına tabi tutulduğunu söyleyen ve araştırmayı kaleme alan Dr. Roy Wogelius, "Bugüne dek, hep kuşlarla dinozorlar arasındaki fiziksel bağdan söz ediyorduk, şimdi de aralarında kimyasal bağ bulduk" diye konuştu.
Archaeopteryx
ilk bulunan tüyü
Odontochelys semitestacea
Çin’de bulunan 220 milyon yıllık sucul bir kaplumbağadır.
Odontochelys
Ancak günümüz kaplumbağalarının aksine dişleri vardır, kaburgaları düz ve geniştir, kuyruğu çok daha uzundur ancak hepsinden ilginci yarım kabuğu vardır; karnı plastron adı verilen ve modern deniz kaplumbağalarınınkine benzeyen bir kabukla kaplıdır. Fakat kabuğun karapaks adı verilen sırt kısmından yoksundur. Yani yarım kabuklu bir kaplumbağadır ve mükemmel bir ara form örneğidir.
Odontochelys
Odontochelys
Odontochelys
Tiktaalik Rosae
375 milyon yıl önce yaşamış, ilk fosil 2004'te Kanada'da bulunmuştur. Balıktan kara canlısına, yani tetrapod (4 ayaklı) canlılara geçişi temsil eden örneklerden biridir.
Tiktaalik roseae, fosilden canlandırma
Tiktaalik hem ilkel balıklarla, hem de ilk tetrapodlarla ortak özellikler taşır. İlk bakışta, balıklarla ortak özellikleri dikkat çeker: Yüzgeçler, solungaçlar, pullar gibi.Ama aynı zamanda tıpkı timsahlarda olduğu gibi kafası yassıdır ve gözleri kafasının üzerindedir, omuzları kafatasına bağlı değildir, böylece boynunu çevirebilir, ki bu da balıklarda olmayan bir özelliktir. Ayrıca karada solunuma yardımcı olmayı ve vücudu destekelemeye yarayan ve de ilk tetrapodlarda görülen kaburgalara sahiptir.
Tiktaalik roseae
Tiktaalik'in karada yürüyüp yürüyemediğine dair farklı görüşler olsa da, genel kabul gören görüş; bir amfibiyen gibi yürüyemediği, hayatını daha çok sığ sularda geçirdiği, zaman zaman da ön uzuvlarıyla karaya sürünerek çıkıp avlanıp suya geri girdiği yönündedir.
Ambulocetus
"Yürüyen balina" da denilen Ambulocetus, balina evriminde temel bir ara form örneğidir. 49-50 milyon yıl önce yaşamıştır.Balinaların, kara canlılarından evrimleştiğine dair bir geçiş formudur.
Ambulocetus, fosilden canlandırma
Ambulocetus
3 metrelik bir memeli timsaha benzetilebilecek olan bu canlı, arka ayakları karada yürümektense yüzmeye daha elverişli olduğu için açıkça bir amfibiyendi. Tıpkı balinalar gibi sırtını dikine hareket ettirerek yüzerdi. Dişlerinden yapılan kimyasal çalışmalara göre tatlı ve tuzlu su arasında geçiş yapabilme özelliği vardı. Dış kulağa sahip değildi, karada avını bulmak için kafasını yere dayıyor olabilirdi. Bilim adamları Ambulocetus’u ilkel bir balina olarak kabul eder çünkü onlarla aynı sucul adaptasyonlara sahiptir: Suyun altında yutkunmasına yarayan bir burnu ve su altında işitmeye yarayan, balinalarınkine benzer periyotik kemikleri vardır. Ayrıca dişleri de ilkel cetaceanlara benzer. Not: cetacean=memeli deniz hayvanları
Ayrıca balina evriminde şu türler de sayılmalıdır: Indohyus, Basilosaurus, Dorudon , Zeuglodon
Anchiornis huxleyi (en eski tüylü dinazor)
Çin’de bulunan tüylü ve dört kanatlı, eksiksiz küçük dinazor fosili , o zamana kadar bilinen en eski tüylü dinozor "archaeopterix"ten daha eski; 155 milyon yıllıktır. Anchiornis huxleyi, "teropodlar" olarak adlandırılan ve kuşlarla akraba oldukları düşünülen familya içinde yer almıştır.
Anchiornis huxleyi, fosilden canlandırma
Anchiornis huxleyi'nin özellikle ayak civarının bol tüylü oluşu, evrime yeni bakış açısı getirmiştir. Araştırmacılara göre, ön ve arka ayakların alt kısımlarıyla kuyruktaki tüyler, dört kanat ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Ancak büyük tüyler, sonraki kuş evrimi sırasında daha da büyürken, arka kanatların tüyleri küçülüp kaybolur.
Fosildeki tüye rengini veren melanozom pigmentlerinin incelenmesi sonucunda, bütün hayat döngüsü boyunca bu canlının aldığı renkler ortaya çıkarılabildi ve böylece, Anchiornis huxleyi, aynı zamanda rengini kesin olarak belirleyebildiğimiz ilk mezozoik dinazor örneği de olmuş oldu.
Dinazorlardan kuşa evrim konusunda önemli bir buluştur, aynı zamanda tüyün evrimine dair de oldukça önemli veriler sağlamıştır.
Anchiornis huxleyi
------------------------------------------------------------------
Yazmaya kalksak aslında bütün bilinen fosiller birer geçiş formudur, evrimin yavaş yavaş ve birikerek ilerlemesine birer kanıttır ama insanlar daha çarpıcı örnekler arıyor genelde.
Merak edenler veya evrim konusunda şüphesi olanlar, aşağıdaki listeden araştırmaya başlayabilirler:
Balıktan amfibiyene:
Paleoniscoids ,Osteolepis, Acanthostega, Ichthyostega, Eusthenopteron, Tiktaalik, Sterropterygion, Panderichthys, Eryops, Elpistostege, Obruchevichthys, Hynerpeton , Tulerpeton, Labyrinthodonts ,Lungfish(ciğer balığı)
Amfibiyenden sürüngene:
Proterogyrinus, Limnoscelis, Tseajaia, Solenodonsaurus, Hylonomus, Paleothyris, Seymouria
Sürüngenden memeliye:
Paleothyris, Protoclepsydrops haplous, Clepsydrops, Archaeothyris, Varanops, Haptodus, Dimetrodon, Sphenacodon, Biarmosuchia, Procynosuchus, Dvinia, Thrinaxodon, Cynognathus, Diademodon, Probelesodon, Probainognathus, Exaeretodon, Oligokyphus, Kayentatherium, Pachygenelus, Diarthrognathus, Adelobasileus cromptoni, Sinoconodon, Kuehneotherium, Morganucodon, Eozostrodon, Morganucodon, Haldanodon, Peramus, Endotherium, Kielantherium, Aegialodon, Steropodon galmani, Vincelestes neuquenianus, Pariadens kirklandi, Kennalestes, Asioryctes, Cimolestes, Procerberus, Gypsonictops
Dinazordan kuşa:
Allosaurus, Coelophysis, Compsognathus, Eoraptor, Epidendrosaurus, Herrerasaurus, Ceratosaurus, Allosaurus, Compsognathus, Sinosauropteryx, Protarchaeopteryx, Caudipteryx, Velociraptor, Deinonychus, Oviraptor, Sinovenator, Beipiaosaurus, Lisboasaurus, Sinornithosaurus, Microraptor , Archaeopteryx , Rahonavis, Confuciusornis, Sinornis, Patagopteryx, Ambiortus, Hesperornis, Apsaravis, Ichthyornis,Columba
--------------------------------------------------------------------------
Bundan sonra göreceğiniz örnekler, günümüzde nesli tükenme tehlikesi altında bulunan, ama halen yaşamakta olan bazı canlılardır ve bugün yaşayan her canlı gibi bir geçiş canlısıdır. Onları buraya koyma sebebim, evrim karşıtlarının illa ucube canlılar görme isteklerini biraz da olsa yatıştırmak, buyrun burdan yakın diyebilmektir. Kalkıp nesli tükendikten sonra biz görmedik, fosillere nasıl inanacağız, ya yalansa diyen bilim düşmanlarına da biraz kapak olsun istedim, geleceğe yatırım:) Diğer bir sebep de, burdan tüm arkadaşlara çevreye ve doğaya karşı daha saygılı olma çağrısı veya hatırlatması yapmak istememdir. Gezegenimizin şu anki tüketim şekli devam ederse bunlar ve daha da başkaları, belki 100 yıl sonra yok, onlara iyi bakın..
Ağaç kangruları bugünkü kanguru ve valabilere benzeyen bir canlıdan evrimleşmiştir. Yerde yaşamaya elverişli pek çok standart makropod özelliği taşırken ( dev arka bacaklar ve uzun ayaklar), ağaçta denge sağlamak amacıyla uzun bir kuyruk ve tırmanış için güçlü ön ayaklar, bunların altında tutunmaya yarayan lastiksi-yapışkan ayak tabanı geliştirmişlerdir.
Tree Kangaroo
(Ağaç kangurusu)
Ajolote
(ayaklı yılanlar)
Fire Ant
(Ateş karıncası)
Axolotl
(Ambystoma mexicanum)
Jerboa
(Cırboğa)
Okapi
Platypus
(Ornitorenk)
Quagga
(NESLİ TÜKENMİŞTİR, Fotoğraf Londra hayvanat bahçesinde çekilmiş ve 1870den kalmıştır)
Trionychidae-
Soft shelled turtle
(yumuşak kabuklu kaplumbağa)
Solpugid (Sun Spider)
(10 bacaklı gibi görünse de öndeki çift dokunaçtır, her örümcek gibi 8 bacağı vardır)
Tapir
Purple frog
2003 yılında keşfedilmiş bir türdür
Triops
Yaşayan fosil olarak kabul edilir. Fosil kayıtları 300 milyon yıl öncesine kadar gider ve hala yaşamaktadır
Saiga
Saiga
Frogfish
Akdeniz hariç tüm tropikal ve sub-tropilakal denizlerde yaşar
Son olarak;
Merak edenlerin araştırabilmesi için türlerin İngilizce isimlerini de yazdım çünkü malesef Türk internet siteleri hem bu konuda fazlasıyla yetersiz, hem de TARAFLI. Türkçe ve İngilizce Wikipedilerini kıyaslayabilenin kıyaslamasını tavsiye ederim, özellikle evrim ve evrimle ilgili konularda ( fosil kayıtlarında mesela) inanılmaz büyük yalanlar ve taraflı yorumlar var.
Kısaca inanmayın, güvenmeyin Türk sitelerine arkadaşlar! Mümkün olduğunca bilimsel sitelerden yapmaya çalışın araştırmalarınızı.
Yazan ve hazırlayan: Bhr Klç
Kaynakça:
- Richard Dawkins Official Web sitesi
- Science Daily
- Nature
- Wikipedia
-Tiktaalik roseae web sitesi
Eryops...
Paleothyris...
Procynosuchus...
Ichthyornis...
Eurhinodelphis...
Equus...
Homo erectus...